25 Mayıs 2011 Çarşamba

Yeni Ciciler - mini alışveriş

İstiklal Caddesi'nde gezinirken zaten çok sevdiğim i am mağazasının grubundan six'e uğradım. Onu aldım bunu bıraktım, şunlara baktım yine karar değiştirdim derken bir kaç küpe ve bir yüzükle mağazadan çıktım. Arkasından odakule'deki Collezione'a uğradım, elbise bakmak için ama denediklerimi beğenmedim. Birinde göğüslerim devasa boyutlarda görünürken bir diğerinde hamile gibi duruyordum. Ama ordan da elim boş çıkmadım, bir ayakkabı aldım.

Gelelim fotoğraflar ve detaylara :)

Collezione'dan aldığım ayakkabı işte bunlar. Ancak geri götüreceğim, soldaki tekin kemeri havada duruyor görüldüğü gibi, orda onu tutacak olan halka yok! Ya sinir oluyorum böyle şeylere, ben bir ürün alırken her yerini ıncık cıncık incelemek zorunda mıyım? Tekini denedim, oldu ve aldım, eve geldim bir de baktım parçası kopuk. Çok sinirlendim. Umarım aynısından başka vardır, çünkü çok tatlılar ve çok rahatlar. Şunların ciciliğine baksanıza :)




Sırada Six'ten aldığım takılar var. Öncelikle hepsine bayıldığımı söylemek istiyorum. Aralarından daha az sevdiğim olsaydı almazdım.

Müthiş parıldayan baykuş yüzük.. Baykuşların moda olması işime geldi, bu sene toplayabildiğim kadar baykuş toplayacağım :) İkinci fotoğrafı terasta çektim güneş altında, nasıl parladığı hakkında fikir versin diye.




Şimdi de iki tane küpe seti göstereceğim.

Öncelikli olarak bu senenin modası arasında olan tüyler ve papağanlardan oluşan set. Mor delisi ben bu seti alıp almamak için çok düşündüm, gerçekten. Sonra amaan dedim, her biri birbirinden sevimli, al gitsin :)



Bu da Eiffel kuleli set.. Ben ayrıca Paris'e gitmek için ölüp biten, Eiffel'e çıkmadan ölürsem gözü açık gidecek biriyim. Yani bunu almasaydım içimde kalırdı. Üstelik kırmızı ve siyah!!! Bu küpeleri beraber takmak için kulaklarıma ikinci delikleri sonunda deldirmeye karar verdim. Cesaretimi toplar da deldirirsem beraber takar gösteririm :) Küçükken okuduğum 4 Kardeştiler romanı'nın çok etkisi var bu korkarklığımda. Çocuklara böyle kitaplar yazanların psikolojilerini merak ediyorum! Kitaptaki olayı anlatmayacağim, anlatıp da içinizi karartmayacağım, bilen bilir. Gelelim güzel olan şeylere, küpelere :)



Bu da teyzemin konferans için Prag'a gittiğinde bana aldığı hediye, şahane bir kolye. Renkleri doğru düzgün görünsün diye güneş altında çektim bu fotoğrafı da.

 
Bu arkadaş da ben fotoğraf çekerken yandaki binanın çatısından bana bakıp duruyordu, onu da eklemek istedim :) Diğer taraftaki binanın çatısında yuvaları var, sürekli etrafımızdalar yani. Buraya yeni taşındığımızda korkup kaçıyorlardı ama artık alıştılar. Utanmasalar gelip kafamıza konacaklar, o derece :)


İşte böyle.. Blogu savsakladığımı biliyorum, ama toparlayacağım yavaş yavaş söz! Küçük teyzemin kayınvalidesi şahane takılar yapıyor. Onun bana verdiklerini de paylaşmak istiyorum bir ara. O da yeni yeni satmaya başladı evdeki kutular dolusu takıları. Belki ona da bir blog açarız satış için daha sonra :)

17 Mayıs 2011 Salı

Review - Stila Contour Trio

Bu seti geçen sene Sephora'nın indiriminden almıştım. İndirimden sonra da uzun süre satışta indirimli olarak kalmıştı, sebebi ise Stila'nın Sephora ile anlaşmasını bitirmesiymiş, eldekileri satmaya çalışıyorlarmış. O zamanlar da ben kontur olayını takmıştım ve bulunca kaptım.




aynada pek sevgili leica ve ben

Aslında çok kullanışlı bir set. Tek eksiği kontur fırçası. Hani bir yerlerine dandik tarafından da olsa bir fırça sıkıştırılsa ya da fırça koyacak yer olsa şahane olurmuş, çünkü şu haliyle ambalaj gereksiz kalınlıkta. Ambalajı sağlam bu arada, kolay kolay yırtılacak cinsten değil. Aynanın alt tarafında da bir düğmecik var, kapağı açtığınızda aynanın yanındaki 6 noktadan ışık yanıyor. Ben bu ışıklardan ziyade aynasını sevmediğim için oradaki bantçığı çıkarmadım, genellikle lambalar yanmadan kurtarıyorum :)

Daha detaylı bakacak olursak...


Bu fotoğrafta renklerin üzerindeki ince plastik kağıdı (asetat kağıdı) üzerinde bıraktım. Bu kağıt hem aynanın ve etrafın üründen gelen tozuşmalarla kirlenmesini engelliyor, hem de ürünlerin yabancı maddeyle karşılaşma riskini azaltıyor. Bir de ayırt edemeyenler için herhalde "açık" "koyu" filan yazmışlar, komik gelmişti bana ilk başta :)


Asetat kağıdı kalkınca da böyle görünüyor bu arkadaşlar. Benim ten rengime gayet uyumlu bu üç renk de ama eğer çok çok beyaz tenliyseniz aydınlatma rengi bir işe yaramayabilir. Ben bile bazen makyajımın üzerine geçiyorum pudra niyetine :)

Pigmentasyon muazzam. Dokunmayla renk alınıyor, hem swatchlamak için parmağa hem de kullanmak için fırçaya. Biraz tozuşuyor yalnız, bunu pek sevmiyorum ama renk vermesi o kadar güzel ki gözardı ediyorum.

Ben en çok açık rengi kullandım, günlük en sade makyajlarımda bile elmacık kemiklerimi aydınlatmak için kullanıyorum genelde. Mat olduğu için çekinecek bir şey yok :) Işıltılı bir aydınlatıcı istersem MAC'ten By Candlelight'ı tercih ediyorum. Koyu renkle konturlamaya hala elim korkak gidiyor, nedense kendimi palyaçoya çevirecekmişim gibi geliyor, ilerleyen zamanlarda onu da kullanılırım belki bol bol. "Flash" isimli renk ise aslında renk değil, yani renk vermiyor, şahane bir ışıltı yerleştiriyor kullanıldığında. Yalnız dikkatli olmak lazım, disko topuna dönmek an meselesi!

Burada da swatchlar var. fotoğraf makinam bütün uğraşlarıma rağmen net çekmemekte ısrar ediyordu, pes ettim sonunda :/

12 Mayıs 2011 Perşembe

diyet ve sağlıklı beslenme bloğum

Aslında biraz daha toparlayıp öyle açmak istiyordum blogu ama baktım ki zamanım yok, açtım gitti.

Zaman içerisinde değişiklikler olabilir, merak edilecek bir şey yok.

Her gün yediklerimi not alıyorum, günlük kalori toplamını yazıyorum, ayrıca spor yapışsam onların da dökümünü tutuyorum. Aslında hayli kişisel bir blog ama belki birilerine fikir olur, ilham olur, bu yüzden paylaşıyorum. İlk başta böyle bir niyetim yoktu.

Bu arada "sağlıklı beslenme" dediğime bakmayın, çok da sağlıklı beslenmiyorum ama dikkat ediyorum. Yine de hiç yoktan iyidir heralde di mi? :)

İşte adresi : http://neleryedim.blogspot.com/

Düzenlemekte olduğum fotoğraflarla beraber bir kaç yazı birden Pazar gecesine kadar yayında olur sanıyorum :) görüşmek üzere!

8 Mayıs 2011 Pazar

Nerelerdeydim Ben Öyle?!

Merhaba :)

Blogların yasaklanması filan derken bir hevesim kaçtı ki blog tutmakla ilgili, sormayın.. Belli oluyordur zaten aylardır yazmıyorum resmen. Takip ettiklerimi hala takip ediyorum ama yazasım gelmedi hiç, üstelik kaç zaman öncesinden fotoğrafları çekilmiş bir sürü ürün var tanıtılmayı bekleyen. Blogdan soğudum derken makyaj da yapmadım adam gibi kaç zamandır. Kullandığım yüz kremini değiştirdim bitince, Body Shop'un Seaweed serisinden Nivea'ya geçtim nasıl olsa cildim sorunlu filan değil, bir deneyelim dedim ama hata etmişim. Hala toparlanamadı yüzüm :( Dolayısıyla hiç uğraşasım gelmiyor. Arada bir paintpot + maskara + renkli dudak nemlendiricisi ile takılıyorum, o kadar..

Neyse :)

Bir yandan diyet yapmaya başladım, 2 hafta oluyor, 2-2.5 kilo verdim. Bu diyeti de takip edebileyim diye blog açtım ona da, yediklerimi kaydediyorum filan. Öyle derken biraz uğraştım, bilgiler filan ekledim. Şu anda kapalı dışarıya ama toparlayayım hele bir, açarım okumaya, beslenmeyle ilgili benim etrafımda dönen bir blog olur o da :) Yayınlayınca paylaşırım buradan tabii ki.

Çok geciktirmeden bloguma devam etmeyi düşünüyorum. Yakında görüşmek üzere :) Sevgiyle kalın <3